İsmail Akın: Yüz verdik ayıya, geldi yaptı halıya

Dünya'da siyaset eleştiriler üzerine kurulur. Eğer bir hükumet veya bir parti sık sık eleştiriliyorsa, o parti kendini düzeltme yoluna gider ve neden böyle olduğunu sorgulamak için araştırma yaparlar.

Peki Türkiye'de bu süreç nasıl işler. Türkiye'de bir parti eleştirildiği zaman o partinin başkanı veya sözcüsü hemen karşı atağa, " biz böyle yaptık ama zamanında sizde böyle yaptınız" ya da " biz yanlışız siz çok mu doğrusunuz" gibi ifadelerle suç bastırma yoluna gider.

Bu çirkeflik değil midir sayın okuyucularımız. İnsan yaptığı yanlışlar yüzüne vurulduğu zaman düzeltmesi gerekmez mi? Düzeltmiyor ise bile en azından susup utanır. Ama yok bizde siyaset öyle yürümez. Bir yanlış yaptıysan hemen başkasının yanlışını bulup pisliğin üstünü pislikle örteceksin ki çıkan koku ortak paydanın olsun.

İşte bizde yıllarca böyle yapıldı siyaset. Biri geldi yaptı halıya, yerine getirilen temizleyeceğine o da halının öbür ucuna yaptı. "Niye yaptın?" diye soruncada benden öncekiler de şuraya yapmıştı dedi. Biz de bıktık niye yaptın demekten artık kötünün iyisine bakmaya başladık. O buraya yaptı ama onun ki öncekilerden daha küçük demeye başladık. Öncekiler çok mu iyiydi, en azından bunun ki çok kokmuyor.

Biz kurduk bu düzeni, kendi ellerimizle. Hiç suçlamayalım siyasetçileri, onlar şımarmayı bekleyen çocuklardır. Bizde onlara her istediklerini verdik. Güç istediler verdik bal istediler verdik kaymak istediler verdik. Peki onlar ne yaptı. Onlar bizim kölemiz olması gerekirken, zor durumumuzda bize bakmaları gerekirken.

Tam tersini yapar oldular.Onlar palazlandı büyüdü gençleşti. Biz yaşlandık küçüldük. Artık onlar efendi biz köleyiz. Kendi ellerimizle canavar yarattık.

Artık bu gidişe durun demenin zamanı gelmedi. Artık kötünün iyisini düşünme vakti bitmiştir. Avrupa benzine yapılan 1 kuruş için hükumet deviriyor insanlar. Peki biz neden savunmuyoruz hakkımızı. Biz hükumetleri seçerken eskileri düzeltsin diye seçmiyor muyuz?. İki de birde "bunu bizden öncekiler yaptı", "bunun suçlusu biz değiliz" " bunu biz düzeltemeyiz" sözleriyle avutmak değil onların görevi.

Onların görevi kim ne yanlış yapmışsa düzeltmektir. Yapılan yanlışların cezasını hükumetten düşerek ödedi eskiler. Sizlerde o eskileri sürekli anarak kandıramazsınız arık bizi. Ya düzeltin eskilerin hatalarını yada biz kötünün iyisi siyasetinden bir gün kurtulup sökeriz sizi o koltuklardan.

EY TÜRK MİLLETİ. SENİN BİRİNCİ VAZİFEN DAHA İYİSİNİ İSTEMEKTİR.

YAPMIYORSA DAHA İYİSİNİ TUTTUĞUN PARTİ. UNUTMA HER ZAMAN VARDIR

DAHA İYİSİ. GİT GÖR ARAŞTIR ÖĞREN.

HER ZAMAN YENİ BİR ALTERNATİF ÇIKARMAZSAN HÜKÜMETİN KARŞISINA O KENDİNİ ULAŞILMAZ HİSSEDER.

KENDİSİ DANA ÇEVİRİRKEN SANA DA KEMİK ATAR.

                                                                                                        İsmail Akın
                                                                                                     www.twitter.com/kartalmedya